MESEM protestosunda 16 TİP’li öğrenci tutuklanmıştı! Avukat Bilgin: Ortada suç yok tutuklama var

İstanbul’da Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) meydana gelen çocuk işçi ölümlerini protesto etmek isteyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 17 öğrenci gözaltına alınmıştı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nin düzenlendiği alanda gözaltına alınan öğrenciler, dün adliyeye sevk edildi. Aynı günün akşamında Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği, 17 gençten 16’sı hakkında tutuklama kararı verdi.

Hakimlik, tutuklamaya “kuvvetli suç şüphesi” ve “ölçülülük” gerekçesi gösterek, öğrencilere yöneltilen “mala zarar verme” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamalarını kararına dayanak yaptı. Ancak öğrencilerin avukatı Bilge Hilal Bilgin, dosyada suçlamaları destekleyen hiçbir delilin bulunmadığını söyleyerek karara sert tepki gösterdi.

“SUÇ VASFI YOK AMA TUTUKLAMA VAR”

Avukat Bilgin, öğrencilerin tutuklanmasının ardından yaptığı halktv.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“‘Mala zarar verme’ suçlamasıyla tutuklandılar ama dosyada hangi mala zarar verildiğine ilişkin tek bir bilgi yok. Ortada zarar gören bir mal yok, zarar veren bir kişi yok, zararın miktarı yok. Dosyada hiçbir şey yok. ‘Kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme’ deniyor ama ortada görevini yapması engellenmiş bir kamu görevlisi dahi yok. Suç vasfı yok ama tutuklama var”

MESEM NEDİR?

Öğrencilerin protesto ettiği MESEM programı, yıllardır çocuk işçiliğini yaygınlaştırdığı gerekçesiyle eleştirilerin odağında. Eski adıyla Çıraklık Eğitim Merkezleri olarak bilinen MESEM’lerde dört yıllık bir eğitim süreci bulunuyor ve öğrenciler hem okul hem işyeri pratiği kapsamında çalıştırılıyor. Çocuk hakları savunucuları ve iş güvenliği uzmanları, programın çocukları eğitimden kopardığını, ağır ve güvencesiz koşullarda çalışmaya zorladığını ve hayatlarını tehlikeye attığını belirterek kaldırılması gerektiğini savunuyor.

“BU DÜZEN ONLARA ÇOCUKLUKLARINI YAŞATMADI”

Öte yandan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Kasım ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu bugün açıkladı. Rapora göre Kasım ayında 13’ü çocuk olmak üzere 216 işçi yaşamını yitirdi. Böylece yılın ilk 11 ayında hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı 85’e yükseldi.

İSİG açıklamasında bu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de çocuk işçiliği özellikle tarım sektörü merkezli olarak her zaman vardı. Ancak son on beş yıldaki politikalar (eğitim, yoksullaştırma vb.) çocuk işçiliğini kitleselleştirdiği gibi eksenini kırsaldan kentlere taşıdı. Artık kentlerin fabrikaları, atölyeleri, inşaatları, dükkanları ve AVM’lerinde yüzbinlerce çocuk işçi çırak ya da stajyer adıyla çalıştırılıyor. Sonuç ortada: 2024 yılında kayıt altına aldığımız 71 çocuk işçi ölümü en çok çocuk iş cinayetinin gerçekleştiği yıldı. Bu yıl Kasım ayı sonunda ise ölen çocuk işçi sayısı 85. Yaralanmalar, hastalıklar, fiziksel ve ruhsal şiddet sayılara dökülemeyecek düzeyde.

İsa, Metehan, Nursefa, Tuğba, Nisanur, Cansu, Muhammed, Hikmet, Onur, Sedat, Yakup, Alperen ve Mustafa. 14 ila 17 yıl yaşadılar. Daha doğrusu ne yaşadılar ki? Bu düzen onlara çocukluklarını yaşatmadı. Hayatta oldukları sürenin birçoğunda çalıştılar. Atölyede yanarak, işkence görerek, inşaattan düşerek, yollara savrularak ve traktörün altında ezilerek öldüler.”