İstanbul’da Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) meydana gelen çocuk işçi ölümlerini protesto etmek isteyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 17 öğrenci gözaltına alınmıştı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nin düzenlendiği alanda gözaltına alınan öğrenciler, dün adliyeye sevk edildi.
Aynı günün akşamında Bakırköy 7. Sulh Ceza Hakimliği, 17 gençten 16’sı hakkında tutuklama kararı verdi.
16 GENCİN TUTUKLANMASI PROTESTO EDİLDİ
Beşiktaş’ta Barbaros Meydanı’nda 16 gencin tutuklanması protesto edildi.
Eylemde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi İstanbul İl Eş Başkanı Çınar Altan, Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Selinay Uzuntel, Emekçi Hareket Partisi İstanbul İl Örgütü’nden Nebil Kaya, Toplumsal Özgürlük Partisi İstanbul İl Sözcüsü Nilay Kuş, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden Yunus Emre Özer, Birleşik Komünist Parti Merkez Komite Üyesi Gülin Kara, Devrimci Gençlik Dernekleri’nden Şevval Taşçı, Sosyalist Emekçiler Partisi İstanbul İl Başkanı Demet Koca da birer konuşma yaptı.
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
“MESEM kaldırılsın, gençler serbest bırakılsın” denilen ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Şu anda sesimizi duyan, toplandığımızı gören herkesi bir dakika durup bizi dinlemeye davet ediyoruz. Bu ülkede 8.7 milyon çocuk yoksul. Bu ülkede, sadece bu sene, okulda olması gereken 85 çocuk iş cinayetlerinde katledildi. Bu ülkede sadece bu sene her hafta iki çocuk çalışırken öldü. Öldürüldü. Bu ülkede çırak ve stajyerlik adı altında 2 milyon çocuk devlet eliyle işçileştirildi. Koşup oynaması, dersinden başka derdi olmaması gereken bu ülkenin çocukları inşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda çalışırken can veriyor! Çocuklarımızın değil Tarikatların milli eğitim bakanı Yusuf Tekin ya da onu oraya atayanlar bu katliamı sadece seyretmiyor, canla başla, devletin tüm imkanlarıyla destek veriyor!
“ÇOCUKLAR KÖLELİK ŞARTLARINDA PATRONLARIN İŞİNİ GÖRÜYOR”
MESEM yani meslek öğrenimi adı altında 15 yaşında çocuklar günde 10 saat, 12 saat durmaksızın çalışıyor. Bu çocuklar staj yapmıyor, iş falan öğrenmiyor, kölelik şartlarında patronların işini görüyor. Hem de bunu asgari ücretin üçte birine yapmak zorunda kalıyor. Kendi çocuklarına milyonluk özel okulları, süslü kolejleri layık gören iktidar ise bu ülkenin çocuklarına ancak kelle koltukta ucuz işçi olmayı layık görüyor! MESEM adı altında çocukları gönderdikleri hiçbir denetim olmayan iş yerlerinde çocuklar ölüyor! Ancak bu ülkede ne hikmetse bu iş cinayetlerine sebep olanlar değil, çocukların ölmesine susmayanlar tutuklanıyor!
“ÇOCUKLAR UYURKEN SUSULUR, ÖLÜRKEN DEĞİL”
Dün de 16 gencecik yoldaşımızı tam bu sebeple tutukladılar. Patron kuruluşlarından başka savunanı olmayan bu çocuk köleliği programının çalıştayını protesto eden, öldürülen arkadaşlarını unutmayan ve unutturmayan TİP’li öğrenciler dün saatlerce bekletildikleri Bakırköy Adliyesi’nde alenen esir alındılar.
Bu gençler günlerdir sokak sokak dolaşıp çocuklar okullarda bir öğün yemek yiyebilsin diye imza toplayan gençler. MESEM adı altında ölüme gönderdikleri 14 yaşındaki Arda’nın hesabını soran 18 yaşındaki Zeynep şu an cezaevinde. 16 yaşındaki Erol Can’ın hesabını soran 20 yaşındaki Merve şu an cezaevinde.
11. Yargı paketi adı altında deprem suçlusu müteahhitleri, kadın katillerini, tecavüzcüleri, çetecileri, uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakmaya hazırlanan iktidar, cezaevlerinde bu suçlulardan boşalacak yerleri haksızlık karşısında susmayanlarla doldurma derdinde. Oysa bilmedikleri bir şey var, çocuklar uyurken susulur, ölürken değil.
“KENDİ ÇOCUKLARINIZI ÖZEL OKULLARDA OKUTUP…”
Bizler, bu memleketin vicdan sahibi tüm insanları adına buradan bir kez daha sözümüzü yineliyoruz: Vergilerimizi üç beş müteahhitte peşkeş çekip çocuklarımızı okula aç göndermenize sessiz kalmayacağız! Kendi çocuklarınızı özel okullarda okuturken bu memleketin çocuklarını bir bardak temiz suya muhtaç etmenize sessiz kalmayacağız! Çocukları staj adı altında ölüme göndermenize sessiz kalmayacağız!
Anayasal haklarını kullandılar diye 18 yaşında gençleri cezaevlerine tıkmanıza sessiz kalmayacağız! Bilin ki biz korkmuyoruz, korkması gerekenler çocuk katilleridir! Korkması gereken bu ülkenin çocuklarını açlığa mahkum eden çocuk düşmanlarıdır!
Buradan ve her yerden bir kez daha haykırıyoruz: Çıraklık adı altında çocukları köle haline getiren MESEM kaldırılsın! Patronlar istedi diye çocukları bu zulme maruz bırakan Yusuf Tekin derhal görevden alınsın! Bu zulme, bu katliama sessiz kalmadığı için özgürlüğü elinden alınan tüm öğrenciler ve öğretmenler derhal serbest bırakılsın.
Eylemde, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de bir konuşma yaparak şunları dile getirdi:
“YUSUF TEKİN’İN SPONSORLUĞUNDA SÜREGELEN ÇOCUK İŞÇİ KATLİAMIDIR”
“Şu anda çok ciddi bir polis ablukası altında bu basın açıklamasını yapıyoruz. Şu anda karşımda 5 tane basın mensubu varsa 15 ayrı polis kamerasına ben bu konuşmayı yapıyorum. Peki bunun sebebi nedir arkadaşlar? Çünkü dün bu ülkede 16 gencecik arkadaşımızı tutuklayarak cezaevine yolladılar. Biz peki bugün bu arkadaşlarımız için mi buradayız sanıyorsunuz siz?
Biz sadece 16 tutuklu TİP’li serbest bırakılsın diye mi buraya geldik sanıyorsunuz? Hiç böyle bir şey yok. Biz sadece bugün burada değil, Türkiye’nin 25 yerinde bir amaç doğrultusunda sokaktayız ve emin olun ki o amacı gerçekleştirmeden de geri dönmeyeceğiz. O amaç, dün 16 arkadaşımızın tutuklanmasına sebep olan çocuk katliamlarıdır. Bu ülkede devlet eliyle, Saray Rejimi’nin desteğiyle, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sponsorluğunda süregelen çocuk işçi katliamıdır. Biz bugün bunun için buradayız. Herkes bunu kafasına iyi yazsın.
“ÇOCUKLARI PATRONLARA KÖLE DİYE VERİYOR”
Bizi dinleyen tüm yurttaşlarımıza bu söyleyeceklerime kulak vermelerini rica ediyorum. Sadece bu içinde yaşadığımız 2025 senesinde, bu ülkede 85 çocuk okul sıralarında olması gerekirken, teneffüslerde koşup oynaması gerekirken iş cinayetlerinde katledildi. Bu çocuklardan 16’sı MESEM denen o rezillik, o kölelik projesi kapsamında çalışıyordu.
MESEM’in ne olduğunun, ne ifade ettiğinin de kamuoyunda çok iyi bilinmediğini görüyoruz. MESEM nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Biz bir kampanya yapıyoruz yıllardır, bütün devlet okullarında öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilsin, diyoruz. Bunun bütçedeki karşılığı yüzde 1,5. O tutuklanan 16 arkadaşımız günlerdir sokaklarda ‘Çocuklara ücretsiz bir öğün yemek verilsin’ diye aynı zamanda imza toplayan arkadaşlarımız.
Devlet, Saray Rejimi bu parayı çocukların beslenmesine vermiyor. Neye veriyor biliyor musunuz? O çocukları MESEM adı altında haftada 6 gün, günde 10 saat, günde 200 TL karşılığında, asgari ücretin üçte birine patronlara köle diye veriyor.
“17 YAŞINDA ÇOCUĞUN İNŞAATTA NE İŞİ VAR?”
Bakın MESEM bu ve bizim vergilerimizle bu patronların bu çocuklara ödediği kuş kadar paralar karşılanıyor. Bizim vergilerimizle bu çocukların sigortalarının yarısı ödeniyor. Yani bu şanlı, bu büyük, bu öve öve bitiremedikleri rejim, bir öğün yemek veremediği öğrencilerin ancak kölelik masrafını karşılıyor. Bizim vergilerimizi buna kullanıyor şu anda. Bizim isyanımız buna. Dün tutuklanan arkadaşlarımızın isyanı buna.
Ya dün 16 yaşındaki Arda’nın kafasını pres makinesine sıkıştırıp ölmesini protesto etmek istedi diye 18 yaşındaki Zeynep’i tutukladınız be! Siz dün ‘17 yaşında çocuğun inşaatta ne işi var? Muhammed niye inşaattan düştü öldü MESEM kapsamında’ diye itiraz eden 20 yaşındaki Merve’yi tutukladınız be! Hiç utanmıyor musunuz? Soruyorum buradan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ifadelerini almaya tenezzül etmedi, koştur koştur tümünü tutuklamaya sevk etti, hiç utanmıyor musunuz siz?
“ÇOCUKLAR ÖLÜRKEN ALLAH’IN KULU SORMUYOR”
Bu çocuklar ölürken bir Allah’ın kulu dönüp sormuyor, ‘15 yaşında çocuğun pres makinesinin başında ne işi var’ diye sormuyor. Hiçbir devlet yetkilisi sormuyor, ‘17 yaşında çocuğun inşaatta ne işi var’ diye sormuyor. Ne soruyorlar ama? 18, 19 yaşındaki gençler ne hakla protesto edermiş, ne hakla ses yükseltirmiş! O Pullman Otel’in ne kıymetli halıları varmış! Onlara bir boya döküldü diye ‘mala zarar vermek’ten 16 genci tutukladılar.