Elon Musk ve Mark Zuckerber sessiz, teori %100 doğru çıktı!

Portsmouth Üniversitesi’nden fizikçi Dr. Melvin Vopson liderliğindeki yeni bir araştırma, bilginin sadece soyut bir kavram olmadığını, aynı zamanda kütleye sahip olduğunu ve bu özelliğiyle maddenin geleneksel katı, sıvı, gaz ve plazma hallerine meydan okuyarak yeni bir halini oluşturduğunu öne sürüyor.

Vopson’ın çığır açan hipotezi, her bilgi parçasının (bitin) son derece küçük, ancak ölçülebilir bir kütlesi olduğunu ileri sürüyor. Bu keşif, sadece fizik bilimini dönüştürmekle kalmayacak; aynı zamanda veri depolama teknolojisi, evrenin doğası ve hatta henüz çözülememiş karanlık madde gibi olguları açıklama potansiyeline de sahip.

Vopson, bu teoriyi test etmek için çarpıştırıcı deneyleri öneriyor. Bu deneyde, pozitronlar ve elektronlar çarpıştırılarak bu parçacıkların içerdiği bilgi yok edilecek ve açığa çıkan ek enerji ölçülecek. Bu süreç, bilginin evrenin elle tutulur, fiziksel bir bileşeni olduğunu kanıtlayabilir.

Geleneksel olarak dört hali kabul edilen maddenin, bilgi ile birlikte beşinci bir hale sahip olması, evren hakkındaki temel anlayışımızı kökten değiştirebilir.

Bu keşfin teorik boyutunun yanı sıra, önemli pratik çıkarımları da bulunuyor. Eğer her bilgi parçasının sınırlı bir kütlesi varsa, bu durum dijital depolama için fiziksel bir sınır belirliyor.

Yazar, günümüzde insanlığın her gün ürettiği muazzam veri hacmine (milyonlarca e-posta, video, sosyal medya gönderisi) dikkat çekiyor. Vopson’a göre, bu hızlı bilgi artışı, bir asırdan biraz fazla bir süre içinde gezegenin mevcut enerji kapasitesini aşabilir. Bu durum, daha verimli ve sürdürülebilir depolama teknolojileri geliştirilmesini hayati kılmaktadır.

Bilginin kütle sahibi olduğu görüşü, evrenin devasa bir bilgisayar simülasyonu olabileceği fikriyle de doğrudan örtüşüyor. Bu çerçevede, yer çekimi, bilgiyi düzenleyerek atomlardan galaksilere kadar düzenli yapıları oluşturan temel bir mekanizma olarak işlev görebilir.

Bu teorik ilerlemeler, yapay zekâ, meta evren ve büyük ölçekli hesaplama alanlarında çalışan Elon Musk, Bill Gates ve Mark Zuckerberg gibi isimlerin projelerine farklı bir boyut katıyor. Bu teknolojik altyapılar, bu teorik çerçevede evrendeki bilginin ve dolayısıyla maddenin kendisinin düzenlenme biçimi üzerinde kontrol sağlayan araçlar olarak görülebilir.

Bilginin kütlesini ölçmek, sadece karanlık madde gibi çözülememiş gizemleri aydınlatmakla kalmayacak; aynı zamanda gerçeklik, yer çekimi ve evrendeki teknolojinin rolü hakkındaki bilimsel anlayışımızı baştan sona yeniden şekillendirecektir.