Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden (OMÜ) Prof. Dr. İzzet Akça, havaların ısınmaya başladığı nisan ve mayıs aylarına dikkati çekip, “Bu aylar özellikle vektörlerin hareket aylarıdır. Vektör dediğimizde ilk akla gelen sivrisinek, karasinek, hamam böceği ve kenelerdir. Önemlidirler çünkü fil hastalığı, sıtma hastalığı, KKKA gibi hastalıkların taşıyıcıları bunlardır. Bu nedenle bu aydan itibaren vektörlere karşı ciddi önlemler almamız lazım” dedi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Akça, kene, sivrisinek, karasinek gibi hastalık taşıyan vektörlerle mücadeleye, hava sıcaklıklarında artış görülmeden başlanması gerektiğini söyledi. Halk sağlığı riski oluşturan enfeksiyon etkenini doğal olarak taşıyan böcek ya da diğer canlıların genel adı olan vektörün insanlarda Kıırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), sıtma, fil hastalığı gibi hastalıklara yol açtığını belirten Prof. Dr. Akça, “Sulak alanlarda, meralarda, parklarda, çöp alanlarında önlemler alınmalı ki hastalıklardan korunalım” dedi.
“BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALMALIYIZ”
Havaların ısınması ile vektör hareketliliğinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Akça, “Vektörler özellikle bu günlerde çok önemlidir. Nisan ve mayıs aylarında havalar ısınıyor. Bu aylar özellikle vektörlerin hareket aylarıdır. Vektör dediğimizde ilk akla gelen sivrisinek, karasinek, hamam böceği ve kenelerdir. Önemlidirler çünkü fil hastalığı, sıtma hastalığı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi hastalıkların taşıyıcıları bunlardır. Bu nedenle bu aydan itibaren vektörlere karşı ciddi önlemler almamız lazım. Bu ciddi önlemleri 1-2 kişi olarak değil, bir bütün olarak ele almamız lazım. Basın, teknik elemanlar, belediyeler ve halkımız vektörleri bilmeli. Örneğin, sivrisinekler ağırlıklı olarak sulak alanlarda yaşarlar. Erginler hariç, yaşam alanları sudur. Bölgemizdeki sulak alanları bilmeliyiz. Belediyelerin buna çok önem vermesi lazım. Nisan ayından itibaren su birikintilerini bir entegre mantığıyla çözmemiz lazım. Öncelikle su birikintileri yok edilmeli. Edemiyorsak eğer buraları bir şekilde işaretleyip, bu aydan itibaren buralarda yumurta ve larvalara karşı mücadele yapmalıyız. Ondan sonra havalar ısınıp, erginler ortaya çıkacaktır. Erginler çıkınca da sadece larva mücadelesi değil, aynı zamanda uçkun mücadelesine de devam etmeliyiz. Bunu eylül-ekim aylarına kadar periyodik olarak yapmalıyız. Karadeniz Bölgesi biraz şanslı. Akdeniz Bölgesi’nde vektörler çok daha hızlı gelişirler. Çünkü sıcaklık ve mevsim, vektörler için çok önemli. Bizde sivrisinekler mayıs, hazirandan sonra görülmeye başlar. Ama her şeye rağmen nisan ayından itibaren sulak alanlarda önlemleri almalıyız” diye konuştu.
“ÇÖPLERİMİZİ YOK ETMELİYİZ”
Vektörlerin taşıdığı bazı hastalıkların hayati tehlike yarattığını söyleyen Prof. Dr. Akça, şunları kaydetti: “Karasinek için çöplerimizi yok etmeliyiz. Bunlar belirlenerek periyodik olarak yoğun önlemler alınmalı. Keneler de özellikle Karadeniz Bölgesi’nde Tokat, Amasya, Çorum, Merzifon bölgelerinde önem arz ediyor. Bu bölgelerde keneden dolayı can kayıplarımız da oldu. Meralarda, çocuk parklarında önlemler almalıyız. Sıtma hastalığı, gelişmeyen Afrika ülkelerinde çok fazla. Hayati tehlike yaratıyor.”