Özgür Özel’den bütçe konuşmasında sert sözler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanlığı Kabinesi adına yaptığı açılış konuşmasının hemen ardından, bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde söz sırası genel başkanlara geldi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisi ve grubu adına değerlendirme yapmak üzere kürsüye çıktı.

İşte CHP Lideri Özel’in konuşmasından öne çıkanlar:

“TÜPTEN DEĞİL ELMASTAN VERGİ ALINSIN”
“Değerli Milletvekillerimiz, bütçenin neredeyse tamamı vergiden toplanıyor. Türkiye’de otomobil dediğiniz, tekerlekli bir vergi dairesi. 700 bin liralık araca 824 bin lira vergi… Yani bir araba kendisine alabilen vatandaş bir arabayı da devlete vermek zorunda bu ülkede

Her 100 liralık verginin 63 lirası, dolaylı vergi. Elektrikten, sudan…100 liranın 25 lirası, çalışanların maaşlarından kesildiği vergi. Türkiye, vergi adaletsizliğinde de Avrupa birincisi.

Vergi gelirlerinin 8 milyar lirası ÖTV ve KDV’den alınacak. Mutfak tüpünden, tırnak makasından, elektrikli süpürgeden değil pırlantadan, elmastan, lüks araçlardan ÖTV’nin alınacağı bir vergi düzeni önerdiğimizi söylemek isterim. Bir arabasını kendisine alan vatandaş, bir araba da devlete alacak.

“VATANDAŞIN 3 MAAŞI VERGİYE GİDİYOR”
Gelir vergisinden bir örnek: Vatandaş, çok önemli bir üniversiteyi bitirmiş ve 73 bin lira maaşla çalışmaya başlasın. 12 aylık maaşının 3 tanesi vergiye gidiyor. Ve yıl boyunca 9 maaşla geçinmek zorunda kalıyor.

“YOKSULUN ÇOCUĞU 7 YAŞINDA BAŞLAMASIN”
Belediyelerimiz bugüne kadar iktidarın kapatma çabalarına rağmen hedefimiz bin kreşten 770’ini açmış durumda. İktidarımızda her mahalleye kreş açacağız. Zenginin çocuğunun el becerisi 3 yaşında başlarken yoksulun çocuğu 7 yaşında başlamasın. O kreşler sayesinde kadınlar ister sosyal hayata ister istihdama katılacak. Kadını çocuğa bakıp evde kocasını bekleyen konuma sıkıştırmaktan kurtaracağız. İktidarımızda mümkün olan bütün köy okullarını açacağız, taşımalı eğitimi mümkün olduğunca kaldıracağız.

“DOMBRA SÖYLEYENİN SEÇİLDİĞİ BU SİSTEME SON VERECEĞİZ”
Mülakatı kaldıracağız liyakatı getireceğiz. Mülakatta ‘reis’ denilince ıspanak diyenin elendiği dombra söyleyenin seçildiği bu sisteme son vereceğiz. Ücretli öğretmenliğe son verip, MEB’den daha çok öğretmen istihdamının yapıldığı üç harfli marketler utancına son vereceğiz.

Sağlık sisteminin 3’te 1’i özel sektörün elindedir. OECD ülkelerinde bin kişiye 4 hekim 9 hemşire düşerken, Türkiye’de iki hekim üç hemşire düşmektedir. Bugün vatandaşlar randevu sırası bekliyorlar. MR için 1,5 – 2 ay süre veriliyor. Milleti sınıflara bölen ve bu sınıflara göre muamele eden AK Parti’nin kara düzeni budur.

“MİLLETİN DERDİNİ DİNLİYORUZ”
Biz haftada iki miting yapıyoruz milletin derdini dinliyoruz. Kara düzende yeni doğan bebekler bile güvende değil. Sağlık çalışanlarının neredeyse tamamı şiddet tehdidi altındadır. Araştırmalara göre yüzde 65’i tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Son 5 yılda 11 bin 700 doktor ülkeyi terk etmiştir. Tabii ki o doktorların ailelerinin de sözünü söyleyeceği sandık gelecek, kimin gideceğine de karar verecekler. Tüm askeri hastanelerini yeniden açacağız. İlaca erişimi güvence altına alacağız. Performans sistemini kaldıracağız. Ortez, protezde en ucuzun bulunup iyisi için fiyat farkının alındığı düzeni kaldıracağız. Paran kadar sağlık dönemini sonlandıracağız.

“KONUT SAHİPLİĞİ YÜZDE 60’LARDAN YÜZDE 50’LERE GERİLEDİ”
Değerli milletvekilleri, bir de barınma sorunumuz var. Büyükşehirlerde satılık evler 6,5 milyon liraya geldi. Konut sahipliği yüzde 60’lardan yüzde 50’lere geriledi. Barınma krizi artık üniversitelileri okullardan ayırıyor. TOKİ sosyal konut yapacak.

AKP’nin de benimsemesini önemsiyor, gelecek için zaman kazandırdığını düşünüyoruz. Ama yüzde 5’lik dilimi göstermelik buluyoruz. CHP iktidarında gelire göre kira uygulamasına geçeceğiz.

“BU DA AKP’NIN KARA DÜZENINE NASİP OLDU”
Tarımda kendi kendine yeten bir memlekettik. 2002’de tarım yapılan 2,5 milyon hektar alanda tarım yapılmıyor. Ortalama yaş 30’du, şimdi 58.

Tarım sektörü yüzde 13 ile daralma yaşadı. (Cumhurbaşkanı Yardımcısı) Sayın Cevdet Yılmaz, bunu “Tarımda eksi 12,7 büyüme kaydettik.” diye anlattı. Büyüme istediği gibi olmadığında ılımlı ama istikrarlı büyüme diyenlerin bu mahcubiyetini anlıyorum ama bu kadar berbat bir performanstan sonra bu kürsü özeleştiri bekler.

Almanya 2 bin 100 dolar, Türkiye’de 400 dolar. Kırmızı et 7 dolar, bizimkisi 41 dolara yemeye çalışıyor. Buna çözüm bulunması gerekirken 1,4 milyar dolarlık et ithalatı yapılmıştır. Kendi şirketinden dezenfektan satın alan Ticaret Bakanından sonra, kendi şirketinden et alan Et ve Süt Kurumu Müdürü de AKP’nin kara düzenine nasip olmuştur.

Biz iktidarımızda çiftçiye, kanundaki destekleri vereceğiz. Zaten kanuna aykırı bir bütçeyi buraya nasıl getirmeyi içinize sindiriyorsunuz anlayabilmiş değiliz. Çiftçinin kullandığı mazottan, KDV ve ÖTV’yi kaldıracağız. Bizi bugün dinleyen çiftçi kardeşlerimiz için söylüyorum: CHP iktidarda olsa bugün mazot 58 lira değil, 33 lira olacak.

Çiftçi kredilerinin faizlerini silip anaparayı beş yıla yapılandıracağız. Türkiye ithal eden değil, üreten bir ülke olacak. Tarlada 10 lira, markette 100 lira dönemi, utancı artık son bulacak. Üreticinin de, tüketicinin de mutlu olduğu yeni bir düzen kurulacak.”

“YOKSULLUĞU YOK ETMEYE GELİYORUZ”
Değerli milletvekilleri, sosyal devlet anlayışı ters yüz olmuş durumda. Devletin vergi toplayan sağ eliyle -ki tüm sertliğiyle üzerimizdedir- dağıtan şefkatli sol elinin dengesinin kurulması gerekiyor. Sağ el fevkalade aktif şekilde çalışırken sol el neredeyse hiç ortada yoktur. Bugün sosyal yardıma muhtaç kişi sayısı 20 milyona yükseldi. Genel sağlık sigortası primi 780 liradan bin 560 liraya çıktı. Ama primi devletçe karşılananların sayısı 9,4 milyondan 8,2 milyona düştü.

Yoksullara elektrik desteği, bütün anketlerde “Gelecek yıl daha kötü geçecek” diyenlerin ortalamasını yüzde 64 “Aynı olur” diyenleri yüzde 20 “Fikrim yok” diyenlerin yüzde 10 “Daha iyi olur” diyenleri yüzde 5 gösterirken siz elektrik desteği vereceğiniz hane sayısını bu sene 4,1 milyondan 2,8 milyona düşürüyorsunuz. Asgari ücretin ve emekli maaşının düşüklüğünün yanında birkaç maaş daha hatırlatayım: Bu sene, bugün Türkiye’de dul aylığı 12 bin 600 liradır, bugün Türkiye’de yaşlı aylığı 5 bin 400 liradır, engelli aylığı 4 bin 300, yetim aylığı 4 bin 200 liradır.

“2025’te yoksullaştım” diyenlerin oranı yüzde 64 “2026’da yoksullaşacağım” diyenlerin oranı yüzde 58’dir. “Durumum iyi olacak” diyenler sadece yüzde 10’dur gelecek sene için. Bu kara düzenin insanların umutlarını çaldığını görmek durumundayız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yoksulları birinin yakını oldukları için değil, bu ülkenin onurlu yurttaşları oldukları için yoksulluktan kurtaracağız. Biz yoksulluğu yönetmeye değil, yok etmeye geliyoruz.

Bunun için uzun süredir çalıştığımız, dillendirdiğimiz temel vatandaşlık gelirini hayata geçireceğiz. Herkese belli bir gelir desteği sağlayan sosyal devleti kuracağız. Yardımlar sürekli kılınacak. Amaç, yoksulluktan tam bir çıkış olacak. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Atatürk’ten emanet bu Cumhuriyet, yine kimsesizlerin kimsesi olacak.”