Tel Aviv’den olmayacak talep… İsrail Gazze’de ‘saldırı hakkı’ istiyor

 ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’nde barış öngören 20 maddelik planı, yasal çerçeve oluşturmak için Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin gündemine girerken, Amerikan BM Temsilciliği’nin hafta ortasında Konsey üyelerine inceleme için gönderdiği metin etrafında itirazlar ve pazarlıklar olduğu iddia ediliyor. İsrail medyası, Tel Aviv yönetiminin Gazze’de yaptırımlara maruz kalmadan “saldırı hakkını korumak” üzere garantiler talep ettiğini yazdı. Middle East Eye’ın haberine göre ise Mısır ve Türkiye, metnin Gazze’ye konuşlandırılacak Uluslararası İstikrar Gücü’nün (UİG) “barış gücü” niteliğine vurguyu arttırmasını istiyor.

HİZBULLAH’TAKİ GİBİ

ABD Başkanı Trump, önceki gece Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, UİG’nin “çok yakında” sahada faaliyet göstermeye başlayacağını ve “Gazze’de işlerin yolunda gittiğini” söylese de süreçte pürüzlerin ve ek taleplerin olduğuna ilişkin haberler geliyor. İsrailli Yedioth Ahronot’un haberine göre, İsrail daha önce Lübnan ile yapılan ateşkes anlaşmasında Hizbullah’a karşı operasyon hakkını saklı tutan mekanizmaya benzer bir yaklaşım talep ediyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi ABD’den Gazze Şeridi’nin geleceğine ilişkin önümüzdeki haftalarda oylanması beklenen BMGK kararına ek olarak, Hamas’ın silahsızlandırılamaması halinde İsrail ordusuna bölgede operasyon düzenleme imkânı verecek bir mutabakat zaptı almaya çalışıyor. Ancak ABD’nin konuya yaklaşımına ilişkin bir bilgi yok.

BARIŞ GÜCÜ VURGULANMALI

Öte yandan Middle East Eye’a konuşan Mısırlı ve Türk yetkililer de BMGK’ya sunulması beklenen taslak metinle ilgili çekincelerini ifade etti. Hamas’a ait silahların “koordineli biçimde devredilmesi” gerektiğini ve affa öncelik verilmesini savunduklarını belirten Mısırlı yetkililer, “Mısır, İsrail’in başaramadığı bir işi yapmayacak” ifadeleriyle Kahire’nin Hamas’la çatışmak istemediğini vurguladı. Bir Türk yetkili ise taslağın “İsrail’in güvenliğini Arap ve Müslüman askerlerine devretme” anlamına geldiğini, metnin istikrar gücünü bir “barış gücü”nden ziyade “iç güvenlik birimi”ne dönüştürdüğünü söyledi. Ankara, gücün çatışmayı önleme, sınır kontrolü sağlama ve gelecekteki Filistin yönetimi personelini eğitme gibi görevlerle sınırlı kalmasını istiyor.

WİTKOFF: HAMAS BANA ‘SİLAH BIRAKACAĞIZ’ DEDİ

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas’ın 9 Ekim’de ateşkes imzalanmadan önce Jared Kushner’le yapılan görüşmede “silah bırakacaklarını” söylediğini öne sürdü. Önceki gün ABD’nin Miami kentinde bir konferansta konuşan Witkoff, “Hamas daima silah bırakacaklarına dair işaretler verdi. Öyle dediler, Jared’la birlikte yaptığımız o meşhur toplantıda bize doğrudan bunu söylediler” ifadelerini kullandı. Witkoff, Hamas’ın bu taahhüdünü yerine getirmesi halinde ABD’nin Gazze için planladığı “geniş istihdam programı ve kalkınma planının” devreye gireceğini söyledi. Witkoff, ABD’nin bir “silahsızlandırma ve af programı” oluşturduğunu ve Hamas’ın silahlarını teslim edebilmesi için uluslararası bir güvenlik gücünün bölgede görevlendirileceğini açıkladı.

REFAH PAZARLIĞI

Witkoff, İsrail’in kontrolündeki Refah bölgesindeki tünellerde kalan 100 ila 200 kadar Hamas mensubuna silahlarını bırakmaları karşılığında güvenli geçiş hakkı tanınmasını istediklerini de söyledi. Witkoff’a göre bu grup, daha geniş silahsızlanma süreci için “pilot model” olacak. Washington, İsrail’in bu savaşçıları öldürmesinin ateşkesi çökertmesinden endişeli. Witkoff, konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile de telefonda görüştüğünü söyledi.