TL’nin adil değerini bulmak için yıllardır çabalayan ancak hedefi bir türlü tutturamayan ekonomistlerden olan ancak yurt içinde seveni de bol olan Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks, yeni ekonomi politikalarını beğenmedi. Geçmişte Türkiye’nin potansiyelini öve öve bitiremeyen Brooks, rasyonele dönüş yolundaki politikaları ‘ortodoks’ bulmadı.
TL’deki seyir, heterodoks, epitemolojik, ortodoks, rasyonel bir sürü şekle büründü. Ancak düşse de yükselse de kimseye yaranamadı. Değerli TL ihracatçının işine gelmiyor, değer kaybetse halk fakirleşiyor.
Bu ortamda belirsizlik artarken, ekonomistlerin de işi zorlaşıyor. Politikaları beğenseniz sorun, yanlışa yanlış deseniz ayrı sorun. Objektif kalmaya çalışmak, ip üzerinde tek tekerlekli bisiklet sürmeye dönüşüyor. IIF Başekonomisti Robin Brooks da bu açıdan en çok zorlanan ekonomistlerden biri. İsabetli olmayan TL öngörüleriyle açıklamaları da dikkat çekiyor.
Son paylaşımında Brooks, “Türkiye ortodoksluğa dönüş sinyali vermeye çalışıyor ama Türk Lirası sabitken bu mümkün değil” dedi. Bu da haliyle hani bir artık epistemolojik kopmuyor, heteredoks değil de rasyonel olmuştuk şeklinde ekonomi politikalarında değişmeye çalışan görünümü sorgulattı.
Brooks paylaşımında devamında, ‘Yabancı yatırımcıların şu anda gördüğü tek şey, Mayıs seçimleri öncesindeki bir sabitlenme, ardından devalüasyon ve şimdi de – muhtemelen – Mart 2024 seçimleri öncesinde bir yeniden sabitlenme. Bu ortodoksluk DEĞİLDİR…’ ifadelerini kullandı.
Ekonomistler de Brooks’a cevap verdi :”Biz de aynı şeyi söylüyoruz ama kimin umrunda???”
“Gerçek bir ortodoks ekonomi mümini”
“Nas” vardı bir de.
Öngörüleri korkutanlar da oldu.
“Bu ortodoks politikalar değil, çünkü ‘epistemolojik kopuşu’ seviyoruz.”
“Türk usulü ortodoksluk”
Şarkıdakine benzer “Bana zarlar hileli” gibi mi?
Siz ne düşünüyorsunuz?
